Artık Ayrılsak Diyorum

artik-ayrilsak-diyorum_avatar_orj

Yorucu bir kitap bu. İki insanın birbirini didik didik ettiğini, bir kadının sürekli ilişkisini sorgulamasını okumak yoruyor…

Olaylar, acılar, kısa süreli mutluluklar, aldanışlardan oluşan karışık bir hikayede geriye kalan birkaç vurucu söz benim için.

Kitap, Esma’nın aniden üniversite aşkı Erdal’ı bulmasıyla başlıyor. Erdal, Esma’nın çok mutsuz olduğu bir zamanda arıyor Esma’yı ve yıllar sonra tekrar görüşmeye başlıyorlar. Esra, sert mizaçlı, dobra,erkeksi bir kadın, şu hayatta ancak bir aile kurarak mutlu olabileceğine inanıyor. Görüştüklerinde Erdal’ın  belgesel çekim işinde çalıştığını ve evli olduğunu öğreniyor. Bir akşam Erdal, Esma’ya karısının onu aldattığını ve bu yüzden çok mutsuz olduğunu itiraf ediyor. Bu olayı da ilk defa Esma’ya anlattığını ve aralarında özel bir bağ geliştiğini diğer bir deyişle bilindik lafları sıralıyor.

Esma, Erdal’a bakıp düşünüyordu. Yıllar sonra neden geldi? Çığlığımı mı duydu? Yalnızlık içinde kıvrandığımı,mutsuzluktan öldüğümü hissetti mi? Yalnızların sesini sadece yalnızlar mı duyuyor? Yoksa tesadüf mü tüm bunlar”.

Esma’nın yaşamına gelirsek Esma Fuat ile evli ve bir kızları var.  Esma’nın el birliğiyle canlarına okudukları ilişkilerini tekrar kurtarmak için umudu var. Umutsuzca Fuat’ın onu tekrar sevmesini istiyor. Fuat ise bir kere karar verdiğinde  dönmeyen, Esma dalgalı bir denizse , göl gibi bir adam.

Niye bu hallere düştüler derseniz hikayeleri şöyle:

Fuat ve Esma iş görüşmesinde tanışıyorlar.Fuat kadınların baskın olduğu bir aileden geliyor. 26 yaşına geldiğinde sonunda etrafındaki baskın kadınlardan yakasını kurtarmış, bir oh demiş, yalnızlığıyla çok mutlu, bekar, özgür, para durumu yerinde sessiz, sakin bir adam.Esma ise yalnızlıktan deli gibi korktuğu için , Fuat’ın sakin ve kontrollü hallerine aldanıp “güçlü bir adam bu sırtımı dayayabilirim ” diyor. Beraber yaşıyorlar ama Fuat için Esma’nın bir önemi yok aslında. Aşık değil. Esma onun ilgisizliğini sevgisizliğini görüp ayrılıyor bir keresinde. Bir ay sonra barışıyorlar.Fuat Esma’nın onu gerçekten sevdiğine emin oluyor fakat Esma evlenmek istediğinde yine karışıyor işler. Esma ayrılmak istiyor Fuat evlenelim diyor.Evlendiklerinde zenginlikten fakirliğe düşüyorlar, Esma doğum yaptıktan birkaç ay sonra Fuat evi terke diyor habersiz. Kaza geçirdiği ortaya çıkıyor döndüğünde araları çok bozuluyor. Fuat depresyonda, Esma öfkeli, paraları yok.Sonra maddi durumları düzeliyor. Bu sefer Fuat düzeltmeye çalışıyor aralarını Esma kaçıyor. O depresyona giriyor. Birbirlerini sürekli suçlayarak eleştirerek evlerinde iki yabancı gibi yaşıyorlar. Aldatmalar, kavgalar bitmiyor. Fuat boşanmak istiyor. O dalga da geçiyor ve ruhsuz ruhsuz evliliklerini sürdürürlerken Erdal giriyor Esma’nın hayatına.

Ne oldu ne yaptı bu kadın diye  merak edenler kitabı okuyabilirler:)

****************************************************************

Sana çok şey ifade eden bir erkeğin gözünde önemsiz olduğun, senin ona hiçbir şey ifade etmediğini keşfettiğin bir an vardır. Ama o erkeği kötü yapmaz ki bu”. 

“Seni sevmiyorum” diye haykırırken, aslında “seni sevmek istiyorum, bana yardım et!” demektir Esma’nın amacı. Oysa Fuat, ne diyorsa tam olarak onu diyen bir adamdır. “Sevmiyorum” demiştir. Yani, gerçekten sevmiyordur. Bitmiştir her şey.”

“Ne kadar çok severseniz, sevgiyi bulamadığınızda öfkeniz o kadar büyük olur. Mutsuzluğunuz öfke patlamalarına neden olur. Esma da Fuat’ı çok sevmiştir, öfkesinin büyüklüğünün tek nedeni de budur.

Yorum bırakın