Onca Yoksulluk Varken

Çocukların gözünden yazılan kitapları çok seviyorum. En üzücü olaylar bile biraz komik ve uzak onların gözünde.

Fahişelerin çocuklarına bakarak geçinen Madam Rosa ile beraber yaşayan Arap bir çocuğun, Momo’nun gözünden akıyor hikaye.

“Uzun zaman Arap olduğumu bilmedim çünkü kimse beni aşağılamıyordu. Bunu bana ancak okulda öğrettiler. Ama hiç dövüşmezdim, insan birini dövdü mü hep bir yanı sızlar.”

Böyle anlatmış Momo ayrımcılığı.

IMG_6652

Her ne kadar Madam Rosa bu çocukları para için baksa da aslında ailelerini ayda yılda bir gören bu çocuklar için elinden geleni yapmaya çalışıyor yaşı ve yıpranmış vücudu elverdiğince.

Zaman içinde Madam Rosa iyice yaşlanıp aklını yitirmeye başlıyor. Nazi döneminde yaşadıklarından dolayı huzursuzlukları, kanser olma korkusuyla birleşip onu iyice güçten düşürüyor. Madam Rosa’nın en büyük korkusunun hastahanede yatmak olduğunu bilen Momo, onun hastalığını doktorlardan gizlemeye çalışıyor. Küçücük omuzlardaki yüke acıyor insan.

Kitap tarz olarak Çavdar Tarlasındaki Çocuklar’a benzemekle birlikte hikaye daha üzücü ve mizah daha az kullanılmış. Ben beğendim bununla birlikte daha sürükleyici bir anlatımı olsa daha çok severdim 🙂